13 Mart 2012 Salı

Allah'ın izni ile beni istedilerrrrr:)

Cumartesi isteme gününü de atlattık çok şükür. Zorlu ve heyecanlı bir akşamdı. Tanışmadan sonra isteme için bu kadar heyecanlanacağımı düşünmemiştim. Ama heyecan iki katı gibiydi maşallah. Bu yüzden ne detaylı  fotoğraf çektim ne de çektirebildim. Şaka gibi poz bile veremedim, o gerginlik, heyecan öyle yüzüme yansımış ki cıks! kendimi fotoğraflar da pek beğenmedim:)
Hazırlıklara gelecek olursak bir kere her özel günde başıma geldiği gibi saçlarım güzel olmadı. Kuaföre gittim hacimli, yapışık olmayan kalın dalgalı bir saç istiyorum dedim. Sakın beni maşalı düğün salonu kızına benzetme dedim. Ama sonuçta pırasa gibi  olan saçlarım lülüş lülüş şakaklarımdan aşağıya dökülüyordu. Adeta bir “vataşiba kendi" oldum:) En azından hayatımda ilk defa kendimi bu kadar kıvırcık gördüm diyerek kendimi teselli ettim. Bu da bir başarı sonuçta:)
Evdeyse annem, teyzem ve kuzenlerim ikramlıklarla ilgileniyordu. Misafirlerimize; Kıymalı muska böreği, peynirli milföy böreği, açma, yaprak sarma, haşhaşlı kurabiye ve meyveli tart  ikram ettik.
Kuaför macerasından sonra, can dostum meleğimle eve geldik, giyindik makyajlarımızı yaptık. Aşağıda misafirler gelmeden önce çektirdiğim fotoğrafı göreceksiniz. Elbise marks and spencer, ayakkabılar zara.

Misafirlerimizin gelmesiyle  yaklaşık 30 kişi olduk, maşallah:) Kuzenlerim , meleğim, yengem hiç oturmadılar. İkram ve çay servisi yapıldı önce, sonra kahveler ve isteme oldu. Sonra da erkek tarafının getirdiği çikolatamızı ve tatlımızı yedik.


Çok şükür hiçbir sıkıntı olmadan atlattık. Bu arada isteme anından bazı enstantaneler sunmak istiyorum efendim. Karam beni istemeye aile büyüklerinden bir amcayı da getirmiş. İşin komiği beni bu adam istedi ve adam adımı bilmiyor:) Aynen şöyle oldu, "efendim Allah’ın emri, peygamberin kavli ile kızınız(!)...evet kızınız(!)..... eheheehe kızımızın da adını bilmiyorum". Herkes tabi hep bir ağızdan ismimi söyledi. Allahım ölmek istedim sanırım o an! Neyse oğlumuz Kara’ya istiyoruz dedi. Bir sessizlik oldu....Salonda çıt çıkmıyordu. Ben pis pis sırıttım. Evet evet babam cevap vermeyerek intikamımı alacaktı o adamdan:)  Bir süre daha sessizlik devam etti. Ehehehe bu sefer bendeki intikam duygusu yerini, endişeye bıraktı. Vermeyecek  galiba babam beni dedim içimden:) Sonra babamdan beklenen ses mırıltı halinde çıkmaya başladı. Eeee şimdi buraya kadar gelmişsiniz, ama bilmiyorum kiiiii.. Bak bak kız evi naz evi:). Babam, "annesine bir soralım". Annem, “ben bilmem”. Babam, “ben de bilmiyorum ki annesi yetiştirdi sonuçta emeği çok o söylesin”. En sonunda annemin “Yok yok babası bilir” demesiyle babam topu kimseye atamayacağını anladı ve  “neyse verelim bari”:)  dedi. Sonrası zaten el öpme, tektaşı takma ve fotoğraf faslı.
Güzel bir gece olarak hafızalarımıza kazındı. Sıra  geldi nişana.. Umarım Karam’da bende heyecanı atmış oluruz nişana kadar:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder